ABD ile yürütülen F-16 sürecine ilişkin konuşan Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, “Dileğimiz, F-16’ların tedarik ve modernizasyon sürecinin kongreden pozitif yönde şekilde çıkmasıdır” dedi.
İHA
Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, iftar sonrası Erciyes Anadolu
Tüm ortaklık’de basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Burada basın mensupları
ile söyleşi eden Bakan Akar, basın mensuplarının sorularını da cevapladı.
“Dileğimiz tedarik ve modernizasyon sürecinin kongreden de pozitif yönde şekilde çıkması”
F-16’ların tedarik ve modernizasyon süreci hakkında gelen bir soruya
yanıt veren Bakan Akar şunları söylemiş oldu:
“Bununla ilgili biz resmi müracaatımızı yaptık. Dedik ki ‘biz sizden 40 tane F-16 istiyoruz. 79 tane de bizim uçağımız var. Bunlarında modernizasyonu için lüzumlu parçaları bizlere verin.’ Müracaatımızı yaptık. Bu süreç içinde Türkiye’de ve ABD’da çeşitli toplantılar yapılmış oldu. Bu toplantıların başlangıcında, sonunda, ortasında tüm münasebetlerimiz esnasında benim sayın bakan ile yaptığım görüşmelerde ve öteki alt düzey olan heyetlerin konuşmalarında Pentagon dediğimiz Amerikan Müdafa Bakanlığı ve Amerikan Genelkurmay Başkanlığı bizim bu talebimizi desteklediklerini söylediler. Dışişleri Bakanlığı da uygun görüşle kongreye gönderdi. Şu anda bizim taleplerimiz kongrede çalışılmakta. Bizim bu uçaklarımızla ilgili onları daha da modernize etmek için Bağlantı 16’yı da biz talep etmiştik. Onlar da verebileceklerini söylediler. Dolayısıyla bir kısmı pozitif yönde oldu. Ek olarak bunun üreticisi olan firmayla da arkadaşlarımız teknik düzeyde görüştüler. Biz şu anda kongredeki süreci takip eder durumdayız. Muhataplarımıza da her seferinde söylediğimiz, bir an ilkin hızlıca somut adımın atılmasını beklediğimizdir. Şu anda bizlere intikal eden herhangi bir negatif görüş, beyan söz mevzusu değil. Toplantılarımız devam ediyor. Zira bu mevzuyla ilgili birçok detay var. Bizim dileğimiz üretimin desteklediği bu tedarik ve modernizasyon sürecinin kongreden de pozitif yönde şekilde çıkmasıdır.”
“Rusya-Ukrayna savaşı da göstermiştir ki NATO’ya mühim görevler gelebilir”
Ulusal Müdafa Bakanı Akar sözlerinin devamında şu şekilde dedi:
“Rusya-Ukrayna savaşı da göstermiştir ki NATO’ya mühim görevler gelebilir. Dolayısıyla NATO ülkelerinin bu mevzuda her türlü harekata hazırlıklı olması lazım. Bunun için de bu CTP’lerin gelirlerinin yüzde 2’sinin savunmaya harcanması isteniyor. Bizde diyoruz ki ‘tamam bunu yapıyoruz. Paramız da var. Alacağız diyoruz. Siz vermiyorsunuz.’ Dolayısıyla buradaki çelişkinin giderilmesi lazım. Bu mevzuda ilgili makamlarla NATO ve ABD ile görüşmelerimiz devam ediyor. Biz şu anda onlara diyoruz ki; ‘biz şu anda Avrupa Birliği’nin, NATO’nun cenup sınırlarını koruyoruz.’ Siz son gelişmelerde Türkiye şunu yapsın, bunu yapsın. NATO’ya olan taahhütlerini yerine getirsin’ diyorsunuz. Biz bu tarz şeyleri yerine getirmek istiyoruz. Sadece öteki taraftan bizim ihtiyacımız olan uçakları vermiyorsunuz. Şu anda ABD’da ve Türkiye’de heyetler arası görüşmelerle bizim ödediğimiz 1.4 milyar doların geri ödenmesini talep ediyoruz. Bununla ilgili emekler devam ediyor ve bizlere satılmış olan, teslim edilmiş olan ABD’da muhafaza edilen uçaklarımız var. Onların akıbetini konuştuk, görüşüyoruz. Son olarak toplantı yapıldıktan sonrasında karar alındı. Mayıs ayında gene Türkiye’de bir toplantı yapılacak. Biz orada kendi tezlerimizi kendi iddialarımızı, kendi görüşlerimizi arkadaşlarımız vasıtası ile açık ve net bir halde ortaya koyduk, koymaya da devam ediyoruz. Hakkımızı, hukukumuzu savunuyoruz.”
“Bizim tek hedefimiz teröristler”
Terörle mücadelenin eğer olmazsa olma bulunduğunu dile getiren Hulusi
Akar şu ifadeleri kullandı:
“Daima diyoruz ki, ‘büyük ve kuvvetli Türkiye’nin eğer olmazsa olması etrafındaki risk ve tehditleri engellemesidir. Bizim şu anda ülkemize ve milletimize yöneltilmiş en büyük çekince ve en yakın tehdit PKK, YPG, DEAŞ’dtr. PKK ile YPG’nin hiçbir farkı yok. Bunların Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde mevcudiyetleri var. Biz bu mücadelemizden hiçbir vakit vazgeçmeyeceğiz. Zira bu tarz şeyleri belirli bir süre yalnız bıraktığınız vakit tekrardan başımıza bela oluyorlar. Bunun için bizim stratejimiz kaynağında yok etmek. Irak’ın kuzeyinde bunların terör kapları var. Bunların en tehlikeli sonuç olanı da Zap’tı. Oldukca şükür Zap’tın tamamına yakını denetim altına alındı. Fırat Kalkanı ve Sulh Pınarı Harekat bölgesinde bir ekip hücum girişimleri oldu. Bizim oradaki Mehmetçiğimiz devamlı alarmda, devamlı teyakkuz halinde. Onlara anında karşılık verme suretiyle şu ana kadar ilk bilgilere bakılırsa, 12 terörist etkisiz hale getirildi. Bizim tek hedefimiz teröristler. İster Irak’ın kuzeyi olsun, ister Suriye’nin kuzeyi olsun. PKK’nın orada Kürt kardeşlerimize yaptıklarının haddi hesabı yok. Köyleri boşalttılar. Evlatları askere aldılar. Vergi aldılar. Biz onun için diyoruz ki Kürtler bizim kardeşimizdir.”