B12 vitamininin yalnız gıda yöntemiyle alındığını belirten Kaya, eksikliği söz mevzusu olduğunda beyin sağlığı ve sinir sistemi üstünde kalıcı hasarların oluşabileceğini altını çizdi.
Sinir sistemini mühim seviyede etkileyen B12 vitamini, beyin sağlığı açısından da büyük ehemmiyet taşıyor.
Sinir dokusunun ve beyin fonksiyonlarının korunmasında rol alan söz mevzusu vitamin, hem de alyuvar üretimi de sağlamaktadır.
İHA’nın haberine bakılırsa; mevzu hakkında açıklamalarda bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Kamuran Kaya, “B12 vitamini insan vücudu tarafınca kendi kendine üretilemez. Bu yüzden, dışarıdan takviye edilmesi gerekir; bu gereksinim da çoğu zaman hayvansal besinlerle karşılanır. Bilhassa et, yumurta, balık, süt ve süt ürünlerinde yüksek oranda B12 vitamini bulunur.” ifadelerini kullandı.
“Hafızayı güçlendiren ve öğrenmeye destek olan mühim bir faktördür”
B12 vitaminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirten Kaya, açıklamalarına şu ifadeler ile devam etti:
“Sağlığımız için en temel yapıtaşlarından önde gelen B12 vitamini, vücudu dışardan gelebilecek her türlü zararı dokunan virüs ve bakterilerden koruyarak bağışıklık sistemimizi sağlamlaştırır. Sinir sisteminin doğru, süratli ve tertipli çalışmasını sağlar. Kemik iliğinde alyuvar hücrelerinin üretiminde görevlidir. Hücrelerin üretilmesini, kendini yenilemesini ve daha uzun yaşamasını elde eden B12 vitamini hem de kan hücre sayısını arttırarak anemiyi (kansızlığı) önler. Bunun yanı sıra, vücutta kafi oranda B12 vitamini bulunması hafızayı güçlendiren ve öğrenmeye destek olan mühim bir faktördür.”
“B12 yediğimiz besinler vesilesiyle bedenimize girer”
B12, yediğimiz besinler vesilesiyle bedenimize girer. Vücutta noksan bulunması halinde emilim bozuklukları, yetersiz ve sağlıksız beslenmeyle beraber sindirim sıkıntıları görülür. Bu yüzden, her ferdin B12 açısından varlıklı gıda kaynaklarını tüketmesi önerilir. Karaciğer, dalak, böbrek, midye, alabalık, karides, takviye tahıl gevrekleri (veganlar için), ton balığı, süt, peynir, yoğurt ve yumurta B12 vitamini açısından en varlıklı temel gıda kaynaklarıdır.
“İnsan vücudu kırmızı kan hücreleri, sinirler ve DNA yapımı için B12 vitaminine gereksinim duymaktadır”
Vücuda kafi oranda B12 vitamininin alınamaması durumunda B12 vitamini eksikliği ortaya çıkar. Bu durum, sinir sistemi ve beyinde ciddi ve kalıcı hasara yol açabilir. Tedavi edilmeyen ve ciddi boyuta ulaşana kadar fark edilmeyen B12 vitamini eksikliği kişide derin depresyona, paranoya ve sanrılara, bellek yitirilmesine, idrar kaçırma ile tat ve koku yitirilmesine dahi yol açabilmektedir. İnsan vücudu kırmızı kan hücreleri, sinirler ve DNA yapımı için B12 vitaminine gereksinim duymaktadır. B12 vitamininin hem de doğurganlık üstünde pozitif bir tesiri olduğu bilinmektedir.B12 vitamini eksikliğinin emareleri hastalık ciddi boyutlara ulaşana kadar kendini belli etmeyebilir. Semptomların yavaş yavaş ortaya çıkıp zaman içinde yoğunlaştığı da görülebilir.
B12 eksikliğinin emareleri
B12 vitamini eksikliğinin emareleri içinde unutkanlık, kalp çarpıntısı, güçsüzlük, duygu durum bozuklukları, dikkat eksikliği ve odaklanma problemi, üşüme, halsizlik, bitkinlik, uzuvlarda uyuşmalar (el, kol ve bacakta)dil üstünde şişme, ağız ülserleri (aftlar)cilt kuruluğu, saç dökülmesi, kilo yitirilmesine niçin olur. B12 vitamini eksikliği tedavi edilmezse, ciddi nörolojik sorunlara ve kan hastalıklarına yol açabilir.”
Mide küçültme ameliyatı olanlar risk altında
Kaya, mide küçültme ameliyatı olan kişilerin B12 vitamini eksikliği açısından risk grubu içinde yer aldığını söyleyerek, “Bitkiler B12 vitamini üretemediğinden, bunu elde eden yiyecekler yalnız et, yumurta, süt ürünleri şeklinde hayvansal gıdalardır. Bu sebeple, katı bir vejetaryen yada vegan rejim tatbik eden kişiler takviye B12 vitamini tüketmedikleri takdirde, bu kişilerde B12 vitamini eksikliği görülme riski artar. Kilo vermek için mide küçültme ameliyatı olan kişiler de B12 vitamini eksikliği açısından risk grubu içinde yer alır. Bu biçim ameliyatların bazı durumlarda vücudun yiyeceklerden B12 alma kapasitesini azalttığı bilinmektedir. Yetersiz beslenen bebekler ve hamile bireylerde de B12 eksikliği görülebilir. Hamilelerde kansızlık kaynaklı B12 vitamini eksikliği erken doğuma ve hatta düşük yapılmasına dahi yol açabilmektedir.” dedi.
“Kişiye hususi tedavi planı oluşturulmalı”
Kaya, B12 vitamini eksikliğinde enjeksiyon yada ilaç tedavisi olmak suretiyle iki ana yöntem uygulandığını ifade ederek şunları söylemiş oldu:
“Sadece, B12 vitamini eksikliğinin o hasta özelinde sebeplerinin araştırılması doğru tedavinin uygulanmasında büyük ehemmiyet taşımaktadır. Mesela, bazı kronik rahatsızlıklar B12 vitamini eksikliğine yol açabilmektedir. Bu sebeple, kişiye hususi bir tedavi planının oluşturulması oldukça önemlidir. Kan testi sonucunda çıkan B12 vitamini seviyesine bakılırsa kişinin gereksinim duyan doz tabip tarafınca belirlenmelidir. B12 vitamini enjeksiyonu yada hapları vesilesiyle bu miktar kolaylıkla dışarıdan sağlanabilir. B12 vitamini eksikliğinin emilim problemlerinden kaynaklanması durumunda ise bu durum, mide, ince bağırsak şeklinde sindirim organlarının fonksiyonlarını yerine getirmemesinden kaynaklı bir yetersizlik olduğundan değişik bir tedavi planının uygulanması gerekir. Dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan bir öteki nokta ise B12 vitamini eksikliğinin yalnızca erişkin yada yaşlı bireylerde değil, hem de bebeklerde de görülebiliyor olmasıdır.”