Dr. Dyt. Fatma Tuğba Günay, Ramazan Bayramı’nın hem oruç hem de oruç sonrası süreçleri ile bizlere değişik bir beslenme alışkanlığının kapısını araladığından bahsediyor.
![Dr. Dyt. Fatma Tuğba Günay'dan Ramazan sonrası beslenme tüyoları](https://icdn.ensonhaber.com/crop/250x141-85/resimler/diger//kok/2022/04/16/IMG20220416043119.jpg)
Bu süreci doğru yönetir ve bilgili bir halde değerlendirmeyi başarırsak uzun vadeli pozitif sonuçlar elde edebileceğimizi ifade ederek bazı tüyolar paylaşıyor.
Oruç tutmaya başladığımız andan itibaren aslen vücudumuzu ilk aşamada yoruyoruz. Alışmış olduğu düzenden bir andan saptırıyor, oldukca daha zor bir düzene adapte ediyoruz. Bunu da aniden yaptığımız için vücut naturel olarak ilk aşamada bitkinlik hissediyor. Fakat bu bitkinlik güzel bir sürecin başlangıcı olabilir. Zira ilk haftadan sonrasında vücut hafifçe döngüler ile bu yeni sürece adapte olmaya adım atar. Bazı noktalara dikkat eder ve bilgili bir halde ilerlerseniz, ilgili süreci uzun vadeli bir beslenme alışkanlığına dönüştürme fırsatı yaratabilirsiniz.
Bayramda Kontrollü Olmalısınız
Vücudunuzun azca gıda ve tertipli tüketim mevzusunda yaşamış olduğu alışkanlık bayram ile beraber bozulabilir. Devamlı yapılacak olan ziyaretler, tatlı ve benzeri ikramlar sizi cezbedebilir. Bu mevzuda kendinize olabildiğince hakim olmak zorundasınız. Zira bayram ile beraber beslenmeye aniden artış verirseniz ki bilhassa de tatlı tüketimi artar ise bu durum ciddi sıhhat problemlerine da sebebiyet verebilir. Yalnız kilo almak ile kalmaz bu durumu düzeltmek adına uzunca bir süre beslenme ve sıhhat noktasında ciddi çabalar sarf etmeniz gerekebilir.
Öteki taraftan bayramı doğru bir halde atlatırsanız, güvenilir olun artık vücudunuz bağımsız olarak beslenme mevzusunda bir alışkanlığa haiz olmuş anlamına gelir. Eskisi şeklinde sık tüketim gereksinimleri ortadan kalkacak, devamlı gıda arayışı son bulacak ve daha nizami bir tüketim dönemine girilecek. Bu aşamada oldukca öğün – azca gıda mantığı ile vücudun gereksinimlerini karşılamaya kendinizi alıştırabilirsiniz. Böylelikle vücudu yormaz ve dengeli bir halde zayıflama şansı da bulabilirsiniz. Eğer ideal kilonuzda iseniz kas yapınız ve fit kalmanız için bu alışkanlıklar size uzun vadeli destek sağlarlar.
Bayram Sonrası Beslenme Süreci
Artık bir oruç bir de tatlı savaşları içeren bayram sürecini geride bıraktınız. Bu savaşlardan başarıyla çıktıysanız, beslenme mevzusunda eskiye oranla kendinizi daha rahat düzene koyabileceğiniz bir yapıdasınız. Haliyle; laktozsuz, probiyotikli ve glutenden uzak bir tüketim sürecine girmenin tam vakti. Alışveriş yaparken alıştığınız standart besinler yerine, bir tek damak zevki odaklı tüketimler yerine “vücudumun neye ihtiyacı var?” Sorusundan yola çıkarak alışveriş yapmalısınız. Böylelikle vücudu yormayacak, sıhhatli bir halde etkinliğini yerine getirmesini sağlayacak bir süreç elde etmiş olmuş olursunuz.
Dengeli Spor Sürecine Giriş
Oruç periyodu asla şüphesiz vücudu yorar. Bundan dolayı bayramdan sonrasında aniden spora yönelmek zararı dokunan olabilir. Hafifçe, dengeli ve tempolu yürüyüşler, egzersiz hareketleri bu aşamada kafi olacaktır. Bayramdan sonrasında ki ilk 1 aylık evrede beslenme alışkanlığınızı ve tempolu yürüyüş alışkanlığınızı da kazanırsanız güvenilir olun artık her şey oldukca daha kolay olacaktır. Bu süreçlerin sonrasında 2. aya girdiğiniz de artık ustalaşmış bir spor desteği ya da beslenme danışmanlığı desteği de alarak hayâlini kurduğunuz vücut yapısını rahatça elde edebilirsiniz. Ihmal etmeyin, en temel noktamız vücudu asla yormuyor ve aniden yüklenmiyoruz, ona bir tek ihtiyacı olanı dizgesel bir seviye dahilinde veriyoruz.
Su Tüketimini Dengelemek
Ramazan süresince vücudu saatlerce susuz bıraktık ve sonrasın da aniden su tüketimi sağladık. Bundan dolayı Ramazan sonrası su tüketimi mevzusunda da vücudu dengelemek zorundayız. Haliyle sabah uyandığınız andan itibaren, yatağa gireceğiniz ana kadar hafifçe hafifçe su tüketimi yapmalı ve 1-2 hafta süresince günlük averaj 2 – 2,5 litre kadar su tüketimi yapmalısınız. Böylelikle su noktasında da vücut dengesini kazanmış olacak ve metabolizma sisteminiz daha sıhhatli, süratli çalışmaya tekrardan adapte olacak.
Ana Öğünlerde Yoğunluğu Azaltın
Son olarak en oldukca dikkat etmeniz ihtiyaç duyulan nokta; kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği şeklinde ülkemizin ana alışkanlığı olan 3 ana öğün kültürüne dikkat etmeniz. Dediğimiz şeklinde, ne kadar oldukca öğün ve her öğünde ne denli azca gıda tüketirseniz, vücut o denli rahat sindirecektir. Fakat ana öğünlerde bilinçsiz ve devamlı tüketim sağlarsanız, ne yazık ki vücuda aniden yüklenmiş olmuş olursunuz. Haliyle hem sindirim aşamasında güçlük çeker hem de bir tek kilo alımı ile kalmaz sağlığınızı da negatif yönde zorlamış olmuş olursunuz.