Ekonomist Prof. Dr. Mahmut Demirbaş, Türkiye’nin CDS Puanın düşüş eğilimindeyken zelzele sebebi ile yükselişe geçtiğini sadece, bu devrin üretim ve insan deposu ile atlatılabileceğini belirtti.
Türkiye’nin 6 aylık CDS puanı depremden sonrasında arttı
3 Şubat 2022 tarihinde; son bir senelik dönemde 987,47 puanı
gören Türkiye’nin 6 aylık CDS puanı, yüzde 8,77 azalışla 259,62’ye geriledi. Fakat zelzele
sonrasında 16 Şubat 2023 tarihinde 322,45 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye’nin 1 senelik CDS puanı terfi etti
Aynı şekilde, son bir senelik dönemde 1072,47
puanı gören Türkiye’nin 1 senelik CDS puanı,
yüzde 7,04 düşüşle 329,29 seviyesine geriledi. Fakat gene zelzele sebebiyle
16 Şubat 2023 tarihinde 379,25 seviyesine çıktı.
“Ülkenin birlikteliğini
ortaya koyması ekonomik veriler açısından mühim”
Prof. Dr. Mahmut Demirbaş’a nazaran, bu iki
CDS puanı zelzele sebebi ile birazcık yükselmiş olsa dahi ülkenin birlikteliğini
ortaya koyması ile aşağıya inecek.
“Biz ülke olarak depremin neticelerini sanayimiz ve insan kaynaklarımız ortadan kalkabilecek güçteyiz”
Demirbaş, 3 Şubat tarihinde puanlardaki düşüş
Türkiye’nin kısa vadeli borç ödeme temerrüdünün olmadığını gösterdiğini belirterek, CDS puanının düşüş nedenini şu şekilde deklare etti:
Zelzele tesirini su dönemde dikkate almamak gerekir. Orta vadeli CDS puanı olarak Türkiye’nin 5 senelik CDS puanını incelediğimizde gene bir yıl içinde 908,4 puan ile tavan yapmışken, 3 Şubat 2023 tarihinde gene yüzde 4,71 oranında düşüle 503,73 seviyesine gerilemiştir, güncel olarak da 559,05 seviyesindedir. Orta vadeli CDS puanları da daha aşağıya gelecektir. Bu CDS puanları Türkiye’nin orta vadeli borçları sebebiyle temerrüde düşme olasılığının azaldığını göstermektedir. Türkiye’nin önümüzdeki 1 senelik içinde 6 aylık CDS puanının 30 puan seviyesinde 5 senelik CDS puanının 120-135 puan seviyesinde görmek mümkündür. Amaç da bu olmalıdır. Türkiye’nin kuvvetli bir demir çelik, çimento, inşaat malzemeleri, kimya sanayisi mevcuttur. Çimento’nun hammaddesi olan granül kömürden üretilir, kömür rezervlerimizde yeterlidir. Nitelikli insan kaynaklarımız mevcuttur. Biz ülke olarak depremin neticelerini sanayimiz ve insan kaynaklarımız ile hatta asla yurtdışı borç almadan yada ithalat yapmadan ortadan kalkabilecek güçteyiz. Bunu bilelim ve kendimize güvenelim.
“Enerji ve
altın tutarları düşüyor”
Demirbaş, Türkiye’nin ithalat içinde mühim yer teşkil eden enerji ve
altın fiyatlarında düşüş trendi başladığı ve devam edeceğini aktararak bu konudaki görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
Bu durumun iki değişik sebebi vardır. Birincisi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 25 baz puanlık artışla siyaset faizini yüzde 4,50-4,75 bandına yükseltmesi, Avrupa Merkez Bankası (ECB) 50 baz puanlık artışla siyaset faizini yüzde 3 seviyesine yükseltmesi, yükseltmeye devam edeceğini açıklaması ve öteki ülkelerin faiz kararlarını yükseltmesi piyasadaki para miktarını azaltacaktır. Amaçları para arzına dayalı yada tüketime dayalı enflasyon artışının önüne geçmektir. Piyasa da para miktarının azaldığı bir ortamda emtia fiyatlarının yükselmesi oldukça zor olsa gerek hatta imkansızdır. Ortalama bir senelik süreç de devam eden bu faiz artırımları sebebiyle piyasalardan kademeli olarak para çekilmekte ve emisyon hacimleri daraltılmaktadır. Piyasada para miktarı azalınca paranın karşılık bulmuş olduğu kıymetli madenlerinde tutarları düşmektedir. İkinci mühim sebep ise; enerji alanında, bilhassa petrol üreten ülkeler için, ortak bir üretim politikası ve satış politikası belirlemek oldukça zor olsa gerek hatta imkansızdır. Bu sebeple ülkelerin politik çıkarları, bütçeleri ve internasyonal ilişkilerde ki anlaşmaları ortak politikaları gerçekleştirmeyi olanaksız kılmaktadır. Her ne kadar petrol üretim miktarı azalıyor şeklinde haberler görülse de fiili gerçekleşmelerde aslına bakarsak üretim azalmasının olmadığı görülmektedir. Talep daralmasının yaratılmaya çalışmış olduğu bununla beraber para miktarının azaldığı bir ortamda artan petrol üretim miktarı fiyatların eğiliminin azalış yönünde bulunduğunu göstermektedir. Bu azalış trendi devam edecektir. Doğalgaz da ise iklim şartları ve likit naturel ile boru hatlarından sevk edilen doğalgaz arasındaki rekabet doğalgaz sözleşme fiyatlarını etkilemektedir. Yıl içinde 9,987 puanı gören ve her bir puan karşılığı 10 bin dolar olan vadeli kontratlar, 16 Şubat 2023 zamanı itibariyle 2,401 puanı seviyesine gelmiş olarak düşüş trendini devam ettirmiştir. Son 10 senelik periyotta 1,54 ve 1,85 sözleşme değerlerinin görüldüğü ve kısa dönem devam etmiş olduğu göz önüne alınacak olursa, bu doğalgaz sözleşme tutarları mühim ve pozitif yönde fiyatlardır.
“Emtia fiyatlarındaki düşüş, Türkiye’nin dış tecim rakamlarına pozitif yönde katkı sağlayacak”
Bilhassa altın, petrol ve doğalgaz fiyatlarının düşmüş olduğu bir ekonomik ortam Türkiye’nin dış tecim rakamlarına pozitif yönde katkı elde edecektir. Ek olarak, bu pozitif yönde katkıyı cari işlemler dengesinde de görmek mümkün olacaktır. Ek olarak Türkiye sanayisinin en mühim girdi kalemi olan doğalgaz ve petrol ürünleri maliyetinin azalmasına da katkı sağlayacak ve sanayide bir sıçramanın gerçekleşmesine olanak sağlayabilecektir.
“Türkiye’nin dış tecim açığının azalması iktisat için avantajlı”
Türkiye’nin dış tecim açığının azalması, cari işlemlerin denklik içermesi ve sanayideki gelişmeye bağlı olarak ihracat rakamının artması Türkiye’nin Merkez Bankası nezdinde rezervlerinin artmasına olanak sağlayacak ve Gömü’nin borçlanma ihtiyacını da azaltacağı için Türkiye’nin kısa vadeli ve orta vadeli CDS puanların, kısa vadeli 30 puana ve orta vadeli 120-135 puana kadar, düşmesine sebep olacaktır.